Kamulaştırmasız el atma ve tazminat davası başlıklı bu yazımızda aşağıdaki konuları ele alarak siz okurlarımızı bilgilendirme ve bilinçlendirmeyi hedefledik. Keyifli okumalar diliyoruz.
İçindekiler
Kamulaştırma Nedir?
Kamulaştırma, kişilerin özel mülkiyetinde olan taşınmazlara kamu kurumlarının, kamu hizmeti sunmak amacıyla el koymasıdır. Kamulaştırma yapan kamu kurumları taşınmazların gerçek sahiplerine bedellerini ödemek kaydıyla kişilere ait taşınmazları iktisap edip, bu taşınmazları kamu hizmetine özgüleyebilmektedir.
Kamulaştırma birden çok şekilde ve amaçla gerçekleşebilir. Örnek olarak otoyol yapılacak olması nedeniyle kamulaştırma yapılabileceği gibi su kanalı, petrol borusu inşası, park, cami, kütüphane veya hizmet binası yapılacak olması gibi nedenlerle de kamulaştırma yapılabilmektedir.
Kamulaştırmalar plan ve proje gerektirmekte, Valilik, İl Özel İdaresi, İl Encümeni gibi kurul ve amirlerin onayıyla gerçekleşmektedir. Kamulaştırmasız el atma ise bu onay süreçlerini bypass ettiği için kamu kurumlarının sıklıkla başvurduğu bir yoldur.
Kamulaştırmasız El Atma Nedir?
Kamulaştırmasız el atma, bir kamu kurumunun kamulaştırmaya dair kanun ve yasalara başvurmadan, özel mülkiyete tabi bir taşınmazı kanunlara aykırı olarak fiilen veya kâğıt üzerinde ele geçirmesi ancak bunun karşılığında taşınmazın sahibine herhangi bir bedel ödememesidir.
Kamulaştırmasız el atma kanunlara aykırı bir eylem olsa da kamu kurum ve kuruluşları geçmişte ve günümüzde hatırı sayılır sayıda kamulaştırmasız el atmada bulunmuştur. Sevindirici haber ise kamulaştırmasız el atma mağduru olan kişiler mahkemeler önünde haklarını alabilmektedir.
Kamulaştırmasız El Atma Türleri Nelerdir?
Kamulaştırmasız el atma fiili el atma olarak ve hukuki el atma olarak iki farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu el atma türleri fiili veya kâğıt üzerinde kamulaştırma yapılarak el atmada bulunulmasına bağlı olarak birbirlerinden ayrılır. Esasen bir kamu kurumu kamulaştırma yapacağı zaman Kamulaştırma Kanunu’nda düzenlenen hükümler doğrultusunda uzlaşmayla yapmak zorundadır.
Kural bu olmakla birlikte kamu kurumlarının bu yasaya uygun şekilde kamulaştırma yapmadıkları bu nedenle kamulaştırmasız el atma davasıyla vatandaşların haklarını dava yoluyla elde ettikleri de sıkça karşılaştığımız bir durumdur.
Fiili El Atma Nedir?
Bir kamu kurumunun herhangi bir kamulaştırma yapmaksızın, bir taşınmazı fiilen kısmen veya tamamen kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca özgülemesi, bir yapı inşa etmesi veya sahip olduğu kamu gücünü kullanarak hak sahibi kişinin mülkiyet hakkını engelleyici her fiili davranış da fiili el atma manasına gelir.
Bir kamu kurumunun taşınmazı kamulaştırarak imar planında park olarak düzenlemesi hukuki el atmayken iş makinaları getirerek söz konusu parkın inşasına başlaması fiili el atmadır. Bununla birlikte herhangi bir inşaa faaliyeti olması şart değildir.
Hukuki El Atma Nedir?
Hukuki el atma bir taşınmazın imar planında değişiklik yapılarak taşınmazın sahibinin kullanımının ve tasarruf yetkisinin hukuken engellenmesi ancak buna rağmen gerekli kamulaştırma yapılmayıp taşınmazın sahibinin mağdur edilmesidir.
Hukuki el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz üzerindeki değişikliğin yapıldığı imar planının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl geçmesi gereklidir.
5 yıl boyunca kamu kurumları tarafından İmar Kanunu ve Kamulaştırma Kanunu’ndaki yönergeler doğrultusunda kamulaştırma yapılmamış ve hak sahibi taşınmaz sahibine kamulaştırma bedelleri ödenmemişse taşınmaz sahibi kamulaştırmasız el atma davası açarak haklarını kamu kurumlarından tahsil edebilecektir.
Kamulaştırmasız El Atma Davası Nedir?
Kamulaştırmasız el atma davası kamu kurumunun, kişi ve kişilere ait taşınmazlara fiilen veya hukuken el atmada bulunarak mülkiyet hakkının kullanılmasını engellemesi halinde taşınmazın kamulaştırma bedelinin ve el atma nedeniyle geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedelini talep edildiği dava türüdür.
Bu davalar el atmanın türüne göre adli yargıda ve idari yargıda görülmek üzere ayrı şekilde incelenir.
Fiili el atmalara karşı dava açmak için beklenmesi gereken bir süre olmadığı gibi hak kaybına uğranmasına neden olabilecek bir zamanaşımı da söz konusu değildir.
Görevli ve Yetkili Mahkemeler Hangileridir?
İdarenin fiili şekilde el atmada bulunması bir idari işlem olarak nitelendirilmemekte, Medeni hukuk alanına giren haksız fiil kapsamında olduğu konusunda yargı ve doktrin görüşleri neticesinde fiili el atma davalarında görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Hukuki el atma idarenin imar planı değişikliği gibi idari işlemleri sonucunda gerçekleşmektedir. Bu işlemler İdari yargının konusu olması nedeniyle hukuki el atma davalarında görevli mahkemeler İdare Mahkemeleridir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca taşınmazın aynına ilişkin davalarda kesin yetki kuralı söz konusudur. Bu nedenle gerek adli yargı olsun gerek idari yargı olsun davaya bakmakla yetkili mahkemeler taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkemelerdir.
Kamulaştırmasız El Atma Yargıtay Kararı
T.C. Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 2020/ 2041 E. 2021 / 3446 K.:
İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla; taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı kabul edilse dahi, makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden, kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir.
T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/ 2019 E. 2018 / 1589 K.:
Eğer somut uyuşmazlık, idarenin 18. madde uygulaması sonucu kamuya ayrılan alanlardan olsa ve buraya fiili el atma olmasaydı hiç şüphesiz adli yargı yeri görevli olacaktı, bu halde dahi fiili el atma bulunmaması (hukuki el atma olması) halinde idari yargı görevlidir.
Somut olay ile bire bir örtüşen Uyuşmazlık Mahkemesinin 2011/115Esas, 2011/265 Karar sayılı 19.11. 2011 tarihli kararında da bu tür uyuşmazlıklarda idari yargı yerinin görevli olduğu belirtilmiştir.