Maaş Anayasal çalışma hakkının bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kimsenin ücretsiz çalışmaya zorlanamayacağı yönünde hukuki güvence sağlarken Anayasa çalışmanın hem bir hak hem de kişinin içerisinde yaşadığı topluma karşı bir ödevi olduğunu belirtmektedir.
Maaş işçinin emeğinin karşılığı olarak ödenen ücrettir. Kanun gereği maaş senet, çek gibi kıymetli evrakla ödenemez, bu nedenle para ile ödenmesi zorunludur. Maaş en geç ayda bir ödenir ve ödemeler Türk Lirasıyla ve banka yoluyla yapılmalıdır.
İçindekiler
Çalışan Maaşlarının Ödenme Süresi Ne Kadardır?
İşçilerin maaş ödemeleri, yasal normlarla koruma altına alınmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca, çalışanların maaşları her 30 günde bir ödenmek zorundadır. Bu süre sözleşmeyle değiştirilerek 1 aydan 1 haftaya kadar düşürülebilirse de, Maaş ödemeleri için 1 aydan uzun süre belirlenemeyecektir.
İşçilerin ücret ve maaşları, sözleşmede belirtilen ödeme tarihinde ödenmek zorundadır. Ücret ödemelerinin geciktirilmesi için maksimum süre, iş günleriyle birlikte en fazla 20 gündür. 20 gün boyunca ücret ödemeyen ve ücret ödemesindeki gecikme için geçerli bir sebep sunamayan işverenler, işçilerin yasal haklarını kullanmasını engelleyemeyecektir.
İş Kanunu normları uyarınca 20 günden uzun süre maaş ve ücretlerini alamayan işçiler, iş bırakma yapabilirler.
İşçilerin iş bırakma kararına karşı işverenin herhangi bir yaptırım uygulama hakkı yoktur. İşveren, işçilerin işi bırakmasına karşılık sözleşmeyi feshetme veya disiplin cezası verme hakkına sahip değildir. Maaşları ödenmeyen işçilerin yerine yeni işçilerin de işe alınması kanunen yasaklanmıştır. Ayrıca iş bırakma kararı alan işçinin vazife ve işi başka işçilere yaptırılamaz.
Sosyal Güvenlik Kurumu bu saydığımız hususlarda şikayet alınması halinde derhal harekete geçmektedir.
İşveren Ücret Ödemesini Ne Kadar Geciktirebilir?
Çalışan işçilerin maaş ödemesi, en fazla 20 gün geciktirilebilir. İş günü ve tatillerin toplamı olarak 20 gün boyunca ücret ödemesi yapılmadığı zaman, çalışanlar çalışmayı durdurabilir.
İş veren 20 gün içerisinde, geçerli bir sebep olmadan maaş ödemesini geciktirdiği takdirde iş yeri çalışanları çalışmayı durdurabilir. İşçilerin çalışmayı durdurmaları, grev olarak değerlendirilmez ve çalışanlara hukuki bir yaptırım uygulanamaz.
Maaşlarını almakta güçlük yaşayan ve yasal süresi içerisinde ücretini alamayan işçiler yasal haklarını kullanabilirler. Gecikme halinde işçiler işçilik alacakları ve ücretleri için faizi ile birlikte ödenmesini talep edebilirler. İşçiler işçilik alacakları için ihtar çekip, istifa edebileceği gibi icra takibi ve dava da açabilirler. Ücret ödemesini geciktiren iş yeri, çalışanlarının yasal haklarını kullanmasını engelleyemez.
Maaşı Ödenmeyen İşçinin Hakları Nedir?
Çalışanlarının maaşlarını ödemekte geciken işverenler, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çeşitli yaptırımlara maruz bırakılmaktadır. Peki maaşı ödenmeyen işçinin hakları nelerdir inceleyelim:
- Maaşını almakta güçlük yaşayan işçiler, iş sözleşmelerini tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir.
- Maaşları ödenmediği için işten ayrılan işçiler haklı şekilde feshedilmesinin yarattığı tüm hukuki haklara sahiptir.
- Maaşları ödenmediği gerekçesiyle istifa edecek işçiler ihbar sürelerinden muaftır.
- Maaşları ödenmediği gerekçesiyle istifa edecek işçiler çalışma süreleri 1 yıldan uzun olması halinde kıdem tazminatı almaya hak kazanmaktadır.
- İşçinin ödenmemiş tüm hak ve alacakları bankalar tarafından mevduat hesaplarına uygulanan güncel faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte talep edilebilir.
- Maaş ve ücretlerini alamayan işçiler işçilik hak ve alacaklarını faiziyle talep etmek, bu doğrultuda ihtar çekmek, icra başlatmak, dava açmak gibi yasal yollara başvuru hakkına sahiptir.
- Çalışanların ücret ve maaş ödemelerini geciktiren iş yerlerinde, işçiler işi durdurma hakkına sahiptir.
- İşçilerin ücretlerini kasten ödemeyen ya da eksik ödeyen iş yerlerine, Sgk tarafından para cezası da uygulanmaktadır.
Maaşı Ödenmeyen İşçinin İstifa Hakkı
İşçinin ihbar sürelerini beklemeksizin ve tazminata hak kazanacak şekilde iş akdini feshedebileceği haller İş Kanunu 24.maddede sayılmıştır. Kanuna göre işveren tarafından işçinin ücreti eksik ödenir veya hiç ödenmezse işçi derhal fesih hakkını kullanabilir.
Kanunun kapsamına giren tam ve eksiksiz ödenmesi gereken ücretler işçinin yalnızca çıplak maaşı değil, fazla mesai ücreti, dini bayram ve resmi tatillerde çalışma nedeniyle ödenecek ubgt ücreti, haftanın 7 günü çalışanlar için hafta tatili ücreti gibi işçilik alacaklarını da kapsamaktadır.
Kanunun geniş şekilde kapsadığı ücret kavramı doğrultusunda işveren tarafından fazla mesaileri ödenmeyen yol ve yemek ücretleri gibi işçilik hakları eksik ödenmeye başlayan işçilerin de haklı şekilde istifa hakkı vardır.
Maaşı Ödenmeyen İşçinin Tazminat Hakkı
Maaşı ödenmeyen veya eksik ödenen işçi derhal fesih hakkını kullandığı takdirde ödenmeyen diğer işçilik haklarıyla birlikte kanuni kıdem tazminatına da hak kazanarak işten ayrılır. İşçinin istifasıyla birlikte kullanmadığı yıllık izinleri artık ücrete dönüşür.
Yıllık izin de dahil tüm işçilik alacaklarına iş akdinin feshi tarihinden itibaren bankalarca TL mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz üzerinden faiz işler. Maaş, agi, ubgt, fazla mesai ücreti gibi aylık ödenmesi gereken alacaklara ise ödenmesi gereken aylardan itibaren bankalarca TL mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz işletilecektir.
Maaşı ödenmeyen işçinin feshi yazılı bir dilekçeyle veya ihtarla yapılması şart olmasa da, mahkeme ve davada ispat kolaylığı açısından iş sözleşmesini noterden gönderilecek bir ihtarla feshetmekte fayda vardır.
Maaşı Ödenmeyen İşçinin Hakları Yargıtay Kararı
T.C. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2021/8409 E. 2021/14220 K.:
Fesih tarihinde ödenmeyen fazla mesai ücretinin bulunduğu anlaşılır ise iş sözleşmesinin işçi tarafından feshinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı sebebe dayandığı kabul edilerek kıdem tazminatı alacağının da kabulüne karar verilmesi gerektiği…
T.C. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2021/633 E. 2021/4041 K.:
Davacının davalı işveren aleyhine Sosyal Güvenlik Kurumu’na şikayette bulunduğu sabit olmakla ve davacının ödenmeyen fazla mesai alacağının varlığı dikkate alınarak davacının fesihte haklı olduğu değerlendirilerek kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
T.C. Yargıtay 22.Hukuk Dairesi 2013/25969 E. 2014/6044 K.:
4857 sayılı Kanun’un 34. maddesinde, “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.” denilmiştir.